Tarih: 03.08.2025 23:02

İYİ PARTİ'NİN MUHTEŞEM BURSA ÇIKARMASI!

Facebook Twitter Linked-in

Saat 18.00'de başlayan mitingde kürsüye çıkan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu iktidara ve çözüm sürecine sert sözlerle yüklendi. Dervişoğlu kalabalıktan yükselen 'Hükümet istifa' ve 'Bahçeli istifa' sloganlarını susturup "Ona karışma o durduğu yerden dursun. Bu milletin hesabını ona soracağım" dedi.

Osmangazi Meydanı'na Türk bayrakları ve Dervişoğlu'nun fotoğrafının olduğu "Birlikte başaracağız, cumhuriyeti yaşatacağız" yazılı flamalar ile çevrilirken, girişe Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" yazılı afiş asıldı.

Miting alanına vatandaşların yanı sıra öldürülen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, Bağımsız Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, eski Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Tolga Akalın, eski Ülkü Ocakları Başkanları Alişan Satılmış, Suat Başaran, Hakan Ülser ve İYİ Parti'nin kurmayları ve eski dönem milletvekilleri katıldı.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, mitingde yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

"Tek adam rejimiyle işlevsiz kıldıkları, Gazi Meclisimizi alet ediyorlar. Adını bile koyamadıkları bir komisyonla, İstiklal Savaşı'nı yürütmüş, Cumhuriyeti kurmuş o kutlu çatıyı kirletiyorlar. 'Komisyon kuralım, FETÖ'nün siyasi ayağını araştıralım' dediğimizde, Meclis akıllarına gelmiyor. 'Ekonomik krize artık millet dayanamıyor, gelin birlikte bir komisyon kuralım ve çözüm bulalım' dediğimizde, Meclis akıllarına gelmiyor.

Çiftçi perişan. Toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamıyor. Borç altında inim inim inliyor. Esnaf kepenk kapatma tehlikesiyle karşı karşıya, faizlerle, vergilerle, büyük marketlerle boğuşuyor. Sanayici kur ve faiz sarmalında savruluyor. Finansmana ulaşamıyor. 'Gelin bunları araştıralım, yasal düzenlemeler yapalım' diyoruz. Reddediyorlar. 'Gençlerimiz geleceklerinden umutsuz. Yabancı ülkelerin konsoloslukları önünde istikbal kuyruğuna girmişler, sınavlarda yolsuzluk yapılıyor, liyakat ayaklar altına alınıyor, hak yeniyor, hukuk çiğneniyor' diyoruz.

Kılını kıpırdatan yok. 'Kadınlar hunharca öldürülüyor. Şehirler çetelere teslim edilmiş, sokak güvenliği kalmamış, bebeklerin hayatları, yenidoğan çetelerinin elinde satılıyor' diyoruz, Meclis yine umurlarında olmuyor. 'Her yıl ormanlarımız yanıp küle dönüyor. Bir komisyon kuralım, çözelim, araştıralım, tedbir alalım' diyoruz, sesimize kulak veren yok.

Madenler çöküyor, ses yok. On binlerce insan çürük binaların altında kalıyor, ses yok. 'Uyuşturucu ilk ve ortaokullara girmiş, bir paket sigara fiyatına zehir satılıyor. Yavrularımız zehirleniyor, geleceğimiz katlediliyor, gelin bir komisyon kuralım, tedbir alalım' diyoruz reddediyorlar.

'Emekli, dul, yetim tenceresini kaynatamıyor, asgari ücretli ve dar gelirli açlık sınırının altında yaşıyor. Buna bir çare bulalım, bu sefalete bir son verelim. Komisyonsa kuralım, kanunsa çıkaralım, bu derde bir çare bulalım' diyoruz. Hemen reddediyorlar.

"25 SENEDİR KUCAKLAŞMADIKLARI, ORTAK OLMADIKLARI TERÖR ÖRGÜTÜ KALMAMIŞKEN..."

İYİ Parti olarak 28. Dönem'de 128 kanun teklifi, 533 araştırma önergesi vermişiz, ya gündeme almamışlar ya da reddetmişler. Ama İmralı'daki teröristbaşı katil Abdullah Öcalan önerince Mecliste hemen bir komisyon kuruyorlar. Sonra da bize neden katılmadığımızı soruyorlar. Anayasa'yı tanımayıp, yeni Anayasa'dan bahsediyorlar.

Türkiye'yi kayyumla yönetip, demokrasi ve uzlaşma diyorlar. Hele bir de o ortak akıl lafları yok mu? Orda benim sigortalarım atıyor işte. Siz de akıl var mı ki? Siz de vicdan var mı ki? Siz de adalet var mı ki? Bize ortak akıldan bahsediyorsunuz. 25 senedir kucaklaşmadıkları, ortak olmadıkları terör örgütü kalmamışken, çıkıp bir de utanmadan Terörsüz Türkiye diyorlar.

Cumhuriyet'in tasfiyesi için kurdukları sözde komisyonda teşkilatı kurmuşlar, düzenek hazırlamışlar, bizi de komisyonculuğa çağırıyorlar. Yok öyle yağma. Biz komisyoncu değiliz. Türkiye'yi ganimet diye yağmalayanların suçuna ortak değiliz.

Bizim ortağımız işte burada bu meydandadır. Komisyonumuz Türk milletidir. Aklımız onun aklı, vicdanımız onun vicdanı, sinemiz onun sinesidir. Egemenliğin sahibi Türk milleti olarak, bu ihanet sürecine hayır demek için, bu ihanet sürecine dur demek için buradayız. Birinci vazifemizi ifa için buradayız.

1 Ekim tarihinde Türkiye'de yeni bir süreç başlatılmıştır. Adına 'Terörsüz Türkiye' denilerek, İmralı canisi ve onun eli kanlı örgütünün yol göstericiliğinde bir kampanya sürdürülmektedir. Hemen her şey kapalı kapılar ardında konuşulmuş, AKP, MHP, DEM, cani Öcalan ve PKK'nın Kandil baronlarının sır katipliğinde bugünlere gelinmiştir. Millet hiçbir şey bilmiyor, Meclis hiçbir şey bilmiyor. Süreç başlatıldığından beri, üniter devlet yapımız, milli kimliğimiz, vatandaşlık tanımımız, tapu senedimiz olan Lozan tartışılıyor. Terörsüz Türkiye ambalajıyla servis edilen melun bir kampanya yürütülüyor. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne kasteden, emperyalistlerin kölesi ve uşağı terör örgütü yöneticilerinin söylemlerine bakınca, hiçbir emellerinden vazgeçmediklerini görüyor ve anlıyoruz. Hatta, hala Türkiye'yi tehdit etmeye devam ediyorlar.

"BU KOMİSYONUN BİR TUZAK OLDUĞUNU ANLATIYORUM"

Suriye'nin kuzeyinde konuşlanmış ve Suriye'nin üçte birini ele geçirmiş YPG-PYD'nin, milli varlığımızı tehdit edecek kadar şımartılıp, güçlendirilmesi, silah bırakma seremonisinin, sıradan ve göstermelik bir eylem olduğunu ortaya koyuyor. Türk milleti kandırılıyor ve aldatılıyor. Abdullah Öcalan canisinin telkinleriyle Mecliste kurulan komisyonla sorunları çözmeyi değil, aksine sorunları büyütmeyi, Türk milletinin kutsallarını tartışılır hale getirmeyi ve surda gedik açmayı planlıyorlar. Yaklaşık bir yıldır konuyla ilgili uyarılarımı tekrarlıyorum.

"MUHALEFETE MUHALEFET EDEN FİLAN YOK"

Kendisine yönelik eleştirilere de cevap veren Dervişoğlu "birkaç yere, birkaç mesaj vermek istediğini" söyledi. Dervişoğlu, şöyle konuştu:

"Bir takım maksadı belli, mesnetsiz fikirli kalem ve klavye erbabının, 'Muhalefete muhalefet etmeyin' davulunu çalanların sözleri artık kabak tadı vermiştir. Biz artık bu sözlerden bıktık, seçmen de bıktı, ben de bıktım. Yarın seçim olur, 3 alırız, 33 alırız. Onu seçmen değerlendirir, millet bilir. Bırakın da bu ülkede, bu deliliğe karşı çıkan milyonlarca insan da temsil edilsin. Sesi duyulsun, ses çıksın. 'Ne mutlu ki Türk'üm, ne mutlu ki Cumhuriyet'in vatandaşıyım.

Kendim için istediğim adaleti, herkes için istiyorum, imtiyaza gerek yok' diyen ehli namuslar da konuşabilsin. Bırakın da 'Kendime ne eşitlik istiyorsam başkasına da onu istiyorum' diyenler de konuşsun. Bırakın da, 'Cumhuriyeti, ulus devleti, bir terörist, bir delirmiş, bir de kendini padişah zannedenin hezeyanları uğruna peşkeş çektirmeyiz' diyenler de konuşsun.

Yetti artık, yetti da, yetti. Muhalefete muhalefet eden filan yok. Bu ceberrut sistemden elbirliği ile kurtulmak mecburiyetindeyiz. Ama artık herkes anlasın ki, Türkiye'nin güçlü bir İYİ Parti'ye ihtiyacı var. Geçmişte İYİ Parti olarak yapabildiklerimiz ya da yapamadıklarımız sebebiyle, bize dair hissettikleriniz, öfkeleriniz veya teveccühünüz olabilir, hepsi başım üstünedir.

Ama ben Müsavat Dervişoğlu'yum. Beni, benim tarihimle yargılayın. Beni, benim yaptıklarım ve yapmadıklarımla anlayın. Benim tavrım başından beri nettir. Benim kavgam, Türk'e ve Cumhuriyet'e düşman olanlarladır. Türk milletine büyük bir kalkışma var. İhanet var. Mücadelem buna karşıdır.

"GENÇLERİMİZ VE EVLATLARIMIZ İÇİN CUMHURİYETİ PAYİDAR KILMAK DERDİNDEYİM"

İsminde adalet ve kalkınma olanın bize yaşattıkları malumdur. Adalet arıyoruz. İsminde milliyetçilik olanın da bize yaşattıkları bilinen bir gerçektir. Düşürüldüğümüz hal ortada ve elem vericidir. İsminde Cumhuriyet olanı uyarmak da benim görevimdir. Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yemek istemiyorum. Cumhuriyeti, bildiğim ve anladığım gibi yorumlamaktan vazgeçemem.

Savunmaktan da vazgeçmem! Emin olun siz de vazgeçmezsiniz! Ben, Türk'üm, Cumhuriyetçiyim. Ben kimliklere bağlı imtiyazlar değil, vatandaşlığa bağlı eşitlik isterim. Benim Atatürk'ten öğrendiğim budur. Unutmam, vazgeçemem, susamam. Bunu tartışanlarla hiçbir masada oturmam. Benim eleştirim de budur, övgüm de budur. Şahıslar değil, Türkiye önemlidir. Ben partiden geçeli çok oldu. Partiler değil, Türk milleti önemlidir. Gerisi de umurumda değildir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —