Kamu yararına görev yapan ekiplerden, özel bir deniz ulaşım firması olan İDO para talep etti. Yangınla zamanla yarışan görevliler, ücret ödenmeden geçişlerine izin verilmediğini açıkladı.
Ekiplerden biri yaşanan rezaleti şu sözlerle kamuoyuna duyurdu:
“Bu bir suç duyurusudur. Her yangında, her geçişte aynı çileyi yaşıyoruz. Bursa yanıyor, ama biz burada bir firmanın keyfini bekliyoruz. ‘Paran yoksa geçemezsin’ diyerek bizi saatlerce oyalıyorlar. Ülkemizin bize ihtiyacı varken, birilerinin ticari çıkarı uğruna biz burada tutuluyoruz.”
İstanbul’dan Bursa’ya müdahale için yola çıkan ekipler, AFAD’ın çağrısıyla hareket etti. Ancak acil müdahale gerektiren bu yolculukta İDO firmasının vicdandan ve kamu sorumluluğundan uzak tutumu, yangın kadar yakıcı bir skandalı da ortaya çıkardı.
Ekipler, bu uygulamanın sadece bu olaya özgü olmadığını, geçmişte Yalova ve diğer güzergâhlarda da benzer engellerle karşılaştıklarını belirterek, İçişleri Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanlığı’na açık çağrıda bulundu:
“Biz bu ülkenin arama kurtarma gönüllüleriyiz. Devlet bizi göreve çağırıyor, ama özel şirketler para almadan kapıyı açmıyor. Bu bir milli güvenlik meselesidir. Kamu görevi engelleniyor. Derhal soruşturma başlatılmalı, sorumlular hesap vermelidir!”
Bir ülkenin ormanları yanarken, hayatlar tehlikedeyken, kamu görevlilerini ücret ödenmediği gerekçesiyle durduranlara göz yumulması, en hafif tabiriyle vicdansızlıktır, sorumsuzluktur, görev engellemektir.
Bu rezaletin hesabını kim verecek?
Yangını söndürmek için yola çıkanlar değil, yolda duranlar sorgulanmalı…