Bu ülkenin vatandaşına "kul hakkı yeme" öğütleri verenler, kul hakkını adeta kepçeyle götürüyor!
Yıllardır tarikat ve cemaatlerin gölgesinde nefes almaya çalışan Türkiye, bir kez daha bu karanlık yapılarla yüzleşiyor. Devletin kurallarının onlar için hiçbir geçerliliği yok. Trafikte hasta taşıyan ambulanslarla yarışıyorlar, hastaların aciliyeti umurlarında değil bu kan emici vampirlerin. Yasaklar onlar için değil, sokaktaki vatandaş için. Çünkü onların arkasında AKP iktidarının koruyucu eli var.
Hatırlayalım: Daha önce Menzil Cemaati'nin Adıyaman’daki merkezinden gelen bir liderin karşılama görüntüleri servis edilmiş, halk bu şatafata isyan etmişti. Bugünse aynı cemaat, İstanbul trafiğini hiçe sayarak çakarlı arabayla kameralar karşısında boy gösteriyor. Sözde maneviyat, özde gösteriş ve dokunulmazlık…
Soruyoruz: Bu şahıslara hesap sorulacak mı? Devlet bu kural tanımazlığa karşı ne yapacak? Sıradan vatandaşa cezayı kesen sistem, bu çakarlı saltanata da "dur" diyebilecek mi?
Unutmayalım: Bu ülkede artık çakarlı araçlar sadece bürokratlara değil, tarikat liderlerine de ait. Onlara kimse dokunamıyor. Çünkü onlar “Menzil”in gölgesinde, ayrıcalıklı bir düzenin içinde yaşıyorlar. Ancak devlet kim olursa olsun bu hukuksuzluğa geçit vermemeli. Kuralları alt üst eden, kamuyu hiçe sayan bu yapılar karşısında artık biri yeter demeli!