Üstelik bu defa yanlarına, yarınlarımızı şekillendireceğine inandığımız gençleri de alet ediyorlar. Bu işin mimarları, tarafı olmuş PM’üyesi, CHP Esenler meclis üyeleri aslı görevlerini bırakmış mahalle delege avcılığına soyunmuşlar. Ulen tüm halk kesimlerinin oylarıyla seçilmişsiniz, sizin taraf olmak gibi bir yönününüz olmamalı ama sizde ahlak noksanlığı var. Haydi, çıkın karşıma konuşun yüreğiniz varsa.
GENÇLER! SİZ AKLINIZI VE AHLAKINIZI KORUMAK ZORUNDASINIZ
Geçtiğimiz günlerde yaptığımız haber, bazılarını rahatsız etmiş. Kim mi bunlar? PM’ye sırtını yaslamış, koltuk ve makam uğruna “kul” olmuş, iş-aş-promosyon uğruna omurgasını satan tipler.
Evet gençler, size söylüyoruz: Siyasi mücadele ahlak ister, zekâ ister. “Bir fincan kahve” ya da “üç harfli market kartı” karşılığında safınızı belli etmek, sizin değil, ancak şahsiyetsizlerin yoludur.
BİZ İSİM VERMEDİK, AMA İSTERSEK YAZARIZ
Haberimizde açıkça yazdık:
“Kulislerden gelen bilgilere göre bazı partililer mahalle mahalle dolaşarak eşantiyon dağıtıyor ve mevcut yönetim aleyhine propaganda yapıyor, delege avlamak için her türlü pisliğe bulaşıyorlar.”
Bu ifadeden neden rahatsız oldunuz? Biz isim vermedik ama isterseniz tek tek yazarız. Asıl siz, bu duyumları araştırıp “Parayla satın alınan koltuk bizim değildir, rüşvetle kazanılan hiçbir makamı kabul etmiyoruz” diyebilseydiniz, işte o zaman CHP’nin onurlu gençleri olabilirdiniz.
PM ÜYESİ OLMAK ‘YANDAŞLIK’ YAPMAK DEMEK DEĞİL
O çok güvendiğiniz çakma PM’liniz, ilçe kongresi hesaplarıyla değil, parti içi demokrasiyi güçlendirmekle meşgul olmalıydı. CHP’yi kişisel çıkar, küçük hesap ve rüşvet yarışına sokmak, Atatürk’ün koltuğuna ihanettir.
Unutmayın: CHP’nin her yöneticisi hesap vermek zorundadır. Ahlaklı siyaset, bedeli ne olursa olsun ilkelerden sapmamakla olur.
ONURUNUZU, YOL ARKADAŞLARINIZI SATMAYIN
Makam ve iş uğruna yol arkadaşınızı satan, onurunu üç kuruşa peşkeş çeken delegeleri üzülerek izliyoruz. Biz daha fazla konuşursak sokağa çıkacak yüzünüz kalmaz.
Devrimci mücadeleye ömrünü vermemiş, solculuğu bilmeyenlerin “devrimciyim” diye ortada dolaşması zaten utanç verici. Mustafa Kemal’in koltuğunu yalakalıkla itibarsızlaştırmak, hem CHP’ye hem Türkiye’ye kötülüktür.
RÜŞVETİN ADI NE OLURSA OLSUN RÜŞVETTİR
Cemal Kaya ve ekip arkadaşları gibi birinin başarısını alkışlamak yerine kıskanmak… Üç harfli market kartlarından şimdi kahve, aş, iş vaadine kadar uzanan rüşvet yarışları… Adı ne olursa olsun bu rüşvettir!
CHP Esenler’de bu süreç, demokrasi ve katılımcılık ilkeleriyle yürütülmeli. Kişisel çıkarla değil, halkın yarını için mücadele edenlerle kazanılmalıdır.