Türkiye'de yaşanan sosyal, ekonomik ve çevresel krizlere karşı yükselen toplumsal tepkisizlik, gazeteci Murat Ağırel’in sert sözleriyle bir kez daha gündeme geldi. Ağırel, ülkede yaşanan trajedilerin normalleştirildiğini ve halkın tepkisizleştirildiğini belirterek, "Öfke bile yoruldu bu ülkede" dedi.
Toplumun kronikleşen sorunlara karşı çaresiz bırakıldığını söyleyen Ağırel, şu ifadeleri kullandı:
“Öyle günlerden geçiyoruz ki her sabah kalktığımızda mutlaka bir problemle karşılaşıyoruz. Her sabah. Acaba yarın neyle uyanacağız? Yarın başımıza ne gelecek?”
Ağırel, bu belirsizlik ve istikrarsızlık ortamının insanların ruh halini tükettiğini, her yeni günün bir başka felaketin habercisi gibi olduğunu vurguladı.
--------------“Madende Ölmek Kader, Aç Kalmak Şükür”
Toplumsal tepkisizliğe dikkat çeken Ağırel, iktidarın her felaketi “kader” söylemiyle geçiştirdiğini ve halkın buna alıştırıldığını ifade etti:
“Madende işçilerimiz ölüyor, ‘kısmet’ diyoruz. Depremde insanlarımız ölüyor, ‘mukadderat’ diyoruz. Aç kaldık diyoruz, ‘şükredeceksiniz’ diyorlar. Ormanlarımız yanıyor, ‘kader’ diyorlar. Her şeyi görünmeyen bir şeye bağlıyoruz.”
Ağırel’e göre bu anlayış, yöneticilerin sorumluluktan kaçmasına zemin hazırlarken, halkın duyarsızlaştırılmasına neden oluyor.
-------------------“Tepki Vermek Lüks Haline Geldi”
Toplumun giderek sessizleştiğini ve her şeyi olağan kabul etmeye başladığını belirten Ağırel, suskunluğa isyan etti:
“Artık suskunlaştık. Olağanlaştırdık her şeyi. Her şeye alıştık. Tepki vermek bile lüks haline geldi.”
Antik filozof Epiktetos’a da atıfta bulunan Ağırel, “Önemli olan başımıza ne geldiği değil, ona nasıl tepki verdiğimizdir. Biz artık tepki veremiyoruz” dedi.
----------------------“Zeytin Yeme, Kömür Ye” Zihniyeti
Ekonomik tercihlere ve tarım politikalarına da sert çıkan Ağırel, Türkiye’nin kalkınma değil, körelme sürecinde olduğunu söyledi:
“Zeytin çok daha değerli ama bu ülkeyi yöneten insanlar diyor ki ‘zeytin yeme, kömür ye’. Dünya gelişirken biz çaresizliğimizde boğuluyoruz.”
-------------------------“Kendimi Yetersiz Hissediyorum”
Kendisi dahil birçok kişinin yaşananlara yetişemediğini söyleyen Ağırel, sözlerini şu cümleyle bitirdi:
“Kendimi yetersiz hissediyorum, bizi yetersiz hissediyorum. Bu kadar feryada, bu kadar çığlığa yetişemiyormuşuz gibi geliyor. Ve isyanım var aslında. Suskunluğa isyanım var. Duyarsızlığa isyanım var.”