“HEM OKULLARIMIZI HEM DE BU ÜLKEYİ SİZİN KARANLIĞINIZDAN KURTARACAĞIZ”

“HEM OKULLARIMIZI HEM DE BU ÜLKEYİ SİZİN KARANLIĞINIZDAN KURTARACAĞIZ”

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri yurtlarda 1 Mayıs bildirisi dağıtan üniversitelilere yönelik faşist saldırının ardından Rektörlük binasına yürüdü. “Hem okullarımızı hem de bu ülkeyi sizin karanlığınızdan kurtaracağız” dediler.

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’ndeki yurtlarda dün gece 1 Mayıs için bildiri dağıtan üniversitelilere faşistler saldırmış, üniversiteliler faşist saldırıyı püskürtmüştü. Üniversiteliler yurttaki saldırının ardından özel güvenliklere de tepki göstermiş, sadece kendileri eylem yaptıklarında karşılarında durduklarını, güvenlikleri söz konusu olduğunda hiçbir şey yapmadıklarını dile getirdiler.

Üniversiteliler faşist saldırının ardından bugün yemekhane önünden Rektörlük binasına yürüdü. Yürüyüş öncesinde yemekhane önünde yapılan açıklamada kendilerine saldıran faşistlerin üniversite yönetimi ve özel güvenliklerden güç aldığını dile getiren üniversiteliler “Hem okullarımızı hem de bu ülkeyi sizin karanlığınızdan kurtaracağız” dedi.

Üniversiteliler Rektörlük önünde yaptıkları oturma eyleminin ardından eylemlerini sonlandırdı.

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri 1 Mayıs bildirisi dağıtan üniversitelilere yönelik saldırının ardından Rektörlük’e yürüdü

“Üniversitelerimizi ne saldırgan faşist çetelerin oyun alanı ne de AKP’nin arka bahçesi haline getirmenize izin vereceğiz”

Üniversitelilerin yemekhane önünde yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

Bugün Hacettepe Üniversitesi’nde bir kez daha öğrencilerin karşısına polis değil, özel güvenlik değil; Ülkü Ocakları’nın yapılanması ve bu örgütlenmeyi üzerinden meşru kıldıkları Hacettepe Üniversitesi Teşkilatı ve Türk Dünyası Araştırma Topluluğu gibi, rektörlüğün daha önce öğrencilere yönelik saldırılarını ifşaladığı faşist çetelerin aparatları çıktı. Yıllardır gördüğümüz ve son 1,5 aylık süreçte giderek artan şiddet ve saldırgan tutuma karşı bugün, burada bir araya geldik. Ankara’da işkenceyle gözaltına alınan arkadaşlarımıza uyguladığı şiddeti inkar edemeyenlerin transfobik söylemlerle kendini aklamaya çalışmasının üzerinden daha 1 hafta geçmeden, kendi kampüsümüzün içinde de, AKP’nin kadın ve LGBTİ+ bireylere karşı tutumunu gösteren bir şekilde Aile Yılı ile ilgili sempozyuma tepki olarak girmeye çalışan öğrencilere, ÖGB inanılmaz bir şiddet uyguladı. Güvenlik görevlilerinin cinsel taciz ve şiddetten öğrencileri korumadığı, aksine öğrencilere doğrudan şiddet ve cinsel taciz uyguladığı bu olaylarla bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır. Üniversite yönetimleri, öğrencilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüyken; uygulamalarıyla bizlerin hayatlarını tehdit altına sokmaktadır. Güvenli kampüsler isteyen, kampüs içi şiddet ve saldırılara karşı her zaman sesini çıkaran bizler kampüsün içinde sözde görevi bizlerin güvenliğini sağlamak olan güvenlik görevlilerince bu muameleyi görmeyi kabul etmiyoruz, kendi yurtlarımızda saldırılara uğramak istemiyoruz, buna karşı mücadelemizi büyütüyoruz.

Aynı zamanda okulumuz içerisinde bize yumruklarla, tekmelerle saldıran ÖGB’nin, bize karşı tavrına kıyasla, “hadi gel kardeşim buraya” diye müdahale etmeyi tercih ettiği, bir nevi sırtını sıvazladığı faşist çeteler de yine iktidar ve iktidarın maşalarından aldığı güçle dün gece erkek yurtlarında arkadaşlarımıza saldırmıştır.

Bir arkadaşımızın burnunun kırıldığı bu olay ne münferit ne de ilk defa yaşanan bir olaydır. Yurt odası basarak arkadaşlarımızı döven, bildiri dağıtan öğrencilere saldıran bu kişilerin okuldaki işi öğrencilik değil eşkıyalıktır. Öğrencilikle alakası olmayan bu kişilerin tespit edilip okuldan uzaklaştırılmaları ve yurtlarla ilişiğinin kesilmesi okul yönetiminin öğrencilerine karşı sorumluluğudur. Defalarca söylediğimiz gibi tekrar söylüyoruz, bu çetelerin okuldaki varlığını destekleyen, sırtlarını sıvazlayanlar okulun gerçek öğrencilerine karşı suç işlemektedir.

Öğrencilerden korkan, alanlarımızı kısıtlamak için elinden gelen her şeyi yapan iktidar ve maşaları öğrencilerin iradesini gördükçe, özellikle 1 Mayıs’a giden süreçte her sabah şafak baskınlarıyla yaptığı gözaltılarla, orantısız şiddetle, faşist çetelerini üzerimize salarak bizleri korkutabileceğini, yıldırabileceğini sanıyorsa yanılıyor. Üniversitelerimizi ne kayyım rektörlerin, saldırgan ÖGB’lerin, faşist çetelerin oyun alanı, ne de AKP’nin arka bahçesi haline getirmenize, hiçbirine izin vermeyeceğiz. Tacize, cinsel saldırıya, işkenceye karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu okulun gerçek sahipleri öğrenciler üniversiteleri özgürleştirmek, özerk demokratik üniversiteleri yaratmak, kampüslerimizi güvenli hale getirmek için mücadeleyi büyütüyoruz ve büyütmeye devam edeceğiz. Kampüs kampüs, sokak sokak, alan alan bizi sıkıştırmaya çalıştığınız her abluka ve barikatı yıkarak hem okullarımızı hem de bu ülkeyi sizin karanlığınızdan kurtaracağız.

Sendika.Org