Yarın Kanal İstanbul güzergâhındaki Başakşehir’de “İmamoğlu’na özgürlük” mitingi düzenleyeceklerini duyuran Özel, Saraçhane'den güçlü ve sert mesajlar verdi.
“Saraçhane'deyiz. İstanbulluların ilk sorduklarında 25 yıl sonra artık Tayyip Bey'in atadıkları değil, ‘Benim seçtiğim yönetsin’ dediği mekandayız.” diyerek sözlerine başlayan Özel, 2019 seçim sürecini hatırlattı:
- “O sefer Ekrem İmamoğlu'nun rakibi Türkiye Cumhuriyeti'nin son başbakanıydı ve Meclis başkanıydı... Seçimi kaybettiler, hazmedemediler, iptal ettirdiler. 13.000 oyluk fark 806.000'e çıktı 45 gün sonra.”
İBB operasyonunun ilk dalgasındaki “meşe, ladin, çınar” kod adlı gizli tanıklar gibi, ikinci dalgada bu kez de “Doğan, Şahin, Kartal” adlı yeni gizli tanıkların devreye sokulduğunu belirten Özel, şöyle konuştu:
- Geçen sefer meşe, ladin, çınar diye üç odun vardı. Bu sefer Doğan, Şahin, Kartal diye üç hayvan var. Yalancı şahit, iftira için. Odunlardan sonuç alamayanlar hayvanları gizli tanık yapmışlar. Biz de göreceğiz bakalım Doğan, Şahin, Kartal ne iftira atmış. Buna karşı verilen hangi doğru cevap milleti ne kadar ikna etmiş?
- Bu ikinci dalganın amacı şu, güya İBB gibi bir kurumu çökertecek, işleyemez hale getirecek, hizmetler aksayacak. Ya burası o kadar köklü bir kurum ki ve biz burayı birilerinin sadakatına ya da birilerinin "O tarikattansın, bu cemaattensin." diye değil, hangi görüşten olursa olsun "liyakatli misin, değil misin?" diye aldığımız kadrolarla yönetiyor Ekrem Başkan burayı. Genel sekreteri alırsın, yerine yenisi gelir. Yardımcısını alırsın, yerine yenisi gelir. Bu binada, bu kurumda herkesin yaptığı iş liyakate göre bellidir. Hastalansa da iş sürer, istifa etse gitse de sürer. Herkesin yedeği vardır, yedeğin yedeği vardır. Siz bu binadan İstanbul'un yönetilmesine engel olamazsınız.
MHP'YE SESLENDİ
İBB Medya AŞ Başkanı Murat Ongun'un eşinin tutuklanması ile başlayan 'aileye saldırı' tartışmalarında Özgür Özel çok sert tepki verdi.
İktidarı aile bireyleri üzerinden siyasi baskı kurmakla suçlayan Özel, bu yöntemi “karaktersizlik” olarak niteledi.
Özel, MHP'ye seslendi. Özel, AKP'nin halihazırda Türk milletinin 'Savaşta bile aileye dokunulmaz' Türk örf ve adetlerini bir kenara bıraktığını söyleyip 'Sizin örfünüzde bu var mı?' diye sordu.
Özel şöyle konuştu:
- Bu AK Partiler yemeği lokantada yiyip polislere kumanya yedirten adamlar, bu AK Parti'nin yöneticileri. Bir Cumhuriyet Halk Partili nerede yemek yiyorsa polisi de, şoförü de, koruması da orada yemek yer. Bunları millete anlatmaya ben zul sayarım da o kadar çirkinleştiniz ki en basit detaylarınızı, en basit detaylarınızı, en rezil kibrinizi, sonradan görümüşlüğünüzü teker teker anlatacağız bu millete. Düne kadar yapılanlardan üzgündük. İnancımız vardı, kararlılığımız vardı. Haklılığın özgüveni içindeydik. Bu ikinci dalgada ne zaman çocukla ve kadınla uğraşmaya başladınız kızgınız artık, kızgınız. Kızgınız.
- Görevinden dolayı sorgulanır, aslanlar gibi hesap verir, yargılanır.
- Ama bir kadın birinin eşi diye, bir çocuk birinin evladı diye zulmedilmez. Bunun adı psikolojik harp falan değil
- Bunun adı tenezzül, bunun adı tamahkarlık, bunun adı karaktersizlik. Çocukla ve kadınla uğraşarak bizim psikolojimizi altüst edeceğinizi sanıyorsanız çok beklersiniz. Biz de bekliyoruz ama intikam almak için değil. Çünkü bizim töremizde, örfümüzde, geleneğimizde, kültürümüzde dost da düşman da, dostluk da düşmanlık da mertlik ister. Namertçe aileyle uğraşmayız. Onu sizin semirttiğiniz FETÖ yapıyordu, ona karşı da siz yapıyordunuz. Onlar sizin evlatlarınızla, çocuklarınızla uğraştı. Onlar sizin özel alanlarınıza girdi çıktı. Siz de sonra onların evlatlarıyla uğraştınız. "Kabuk mu yiyecekler? Kabuk yesinler. Neden? Babası FETÖ'cü." Evladı... Hamile kadınları, hamile kadınları, 8 aylık hamile kadınları lojmandan attınız. Elinden devletin imkanıyla doğum yapma imkanını aldınız. Yeşil kart bile vermediniz aylarca. İlaç alamamaya terk ettiniz, ölüme terk ettiniz. Sırf eskiden etle tırnak gibi olduklarınız size darbe yaptı diye yeni doğmuş bebeklerini anne sütü yok, mama alamaz hale getirdiniz. Pirinç unu yedirdiniz. Ağaç kabuğu ye dediniz. Siz böyle bir ahlakın insanlarsınız. O yüzden, o yüzden, o yüzden tarih bizi haklı çıkaracak. Çünkü biz iyi insanlarız ve sizin gibi kötücül bir aklın, evlatla, çocukla, bebekle uğraşanlara karşı her zaman, her zaman bu toplumun o Anadolu irfanı dediğimiz, bu toplumun ahlakı bizi sakınıyor. Bizim evladımızın da, eşlerimizin de, içerideki arkadaşlarımızın da güvencesi Anadolu'daki insanların ahlakıdır. Bu ahlaktan nasibini almayanlara söyleyecek sözümüz vardır ama yine de ne evladından ne eşinden alınacağımız intikamımız yoktur. Biz, bizim örfümüzde bu yok. Bilmiyorum Milliyetçi Hareket Partililerin örfünde var mı? Buna göz yumuyorlar. Onların örfünde var mı bir sorgulasınlar. AK Parti'yi yöneten kadroların örfü mörfü evde bıraktığı belli. Zaten geçmişten de FETÖ'cülerin onlara ve bize, sonra da darbeden sonra onların, FETÖ'cülerin kundaktaki bebeğine ne yaptığı da belli.
Gazetecilerin “İmamoğlu başbakan, Yavaş cumhurbaşkanı mı olacak?” sorusuna ise Özel, bir halk hikâyesiyle yanıt verdi:
- “Mimar Sinan'ın yaptığı caminin minaresine eğri demişler. Sinan halatla çektirmiş, çocuklar ‘Tamam düzeldi’ diyene kadar. Onun için teşekkür ederim. 2 saat 10 dakikalık bir konuşmada defalarca şunu söyledik: A, B, C, Z planımız Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığıdır.”
Özel, yarınki Kanal İstanbul mitingine de şu sözlerle davet etti:
- Yarın da Kanal İstanbul'u konuşmak üzere hep birlikte çarşamba 20.30 gece mitinginde hep birlikte buluşacağız. Bütün Türkiye'ye... Kanal İstanbul'u... Ne diyorlardı? "AK Parti Kanal İstanbul'dan vazgeçti." Dün yayınladık videoyu. Pata pata pata pata pata İstanbul'un üstünde uçuyor. Efendim şu köprü 800 metre, bu köprü 600 metre, bu böyle, kanal buradan girecek, buradan çıkacak. Bizimki de bakıyor Katarlılara hangisini daha versem diye. Yarın Başakşehir'de 20.30'da hep birlikte hem Kanal İstanbul'u hem de bu operasyonların esas niyetini bir kez daha ifşa edeceğimiz, aynı zamanda Ekrem Başkanımıza, belediye başkanlarımıza, tutuklu meclis üyelerimize, tutuklu bürokratlarımıza sahip çıkacağımız mitingimize hepinizi bekliyoruz arkadaşlar.
Özel, Bahçeli'nin son açıklaması da yanıt verdi. Özel, jammer ve güvenlik bandı tartışmaları ile başlayan Bahçeli tepkisi hakkında şunları ifade etti:
- Devlet Bey'e şunu söyleyeyim. Çok, kıymetli devlet deneyimi olan kişiler var kadrosunda. Birazcık bu koruma meselelerini bilen arkadaşlara sorsunlar. Mesela Devlet Bey şunu sorsun veya şunu söylesin. Aynı bantlama işlemlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekibi yapıyor. Daha en son 7 Mart'ta Avrasya Merkezi'nde, Avrasya Toplantı Merkezi'nde, Gösteri Merkezi'nde iftar programına geldi. İstirahat edeceği katın bütün kameraları bantlandı ve iftar yaptığı yerin bütün kameraları bantlandı. Bize geldiklerinde "Bantlama mı yapalım?" Dedi ki: "Gelin cihazın başına geçin. İster durdurun, ister oynatın, ister silin. Biz, cumhurbaşkanlığı koruma ekibi ne istiyorsa onu yapsın." dedik. Cihazın başına oturtturdu. Şimdi bir iftar programını bantlamak gerekiyorsa, bugünkü cumhurbaşkanı onu yapıyorsa, yarınki cumhurbaşkanının koruma ekibinin aldığı eğitim gereği yaptığı bu standart tedbiri nasıl kriminalize edebilirsiniz? Ben de yemek yerken ilk başta tabii yeniyiz, acemiyiz. Daha önce koruma kararı defalarca alınmasına rağmen reddetmişim. Şimdi zorunlu korumadayız. Çorbayı içerken bakıyorum karşıda kamera bantlı. "Bu niye bantlı?" diyorum. "Öyle olması gerekiyor efendim." diyor. "Buradan" diyor, "olmadık bir görüntü çıkar ortaya. Üstüne bir şey dökersin, bilmem ne. Sosyal medya... Bizim görevimiz sizin itibarınızı da korumak." diyor. Dedim peki. Aldıkları eğitimin gereği o, görevlerinin gereği o. Erdoğan yürürken takıldı, düştü. O görüntüyü servis edilsin istemiyor. O ekibin de görevi o. Veya Ekrem Bey gitti görüşme yaptı. Bugün şunu düşünün arkadaşlar, Türkiye'de Ekrem Bey'le görüşen herkesi şu anda hain ilan eden bir medya var. Bakın bugün, bu Akın Gürlek'in iddialarını yayınladığı bir site var. Şimdi reklamını ben yapmayayım. Her türlü rezil iddiayı önden oraya koydukları bir site var. Söyleyip de reytingini arttırmayayım, hepiniz biliyorsunuz. Bakın Erdoğan, eskiden Erdoğan'la görüşüp İmamoğlu'yla görüşen ne kadar iş adamı, siyasetçi varsa onlara "Hain, hain! Bu da hain, hainlik yapıyor." diyor. E bu şartta kapanır tabii. Sen devleti devlet gibi yönetmiyorsun ki, suç örgütü gibi yönetiyorsun. Bugünkü cumhurbaşkanı hangi ihtiyaçtan cemur kullanıyorsa o ihtiyaçtan cemur kullanıyoruz. Hangi ihtiyaçtan kamera bantlatıyorsa biz de o ihtiyaçtan kamera bantlatıyoruz. Mevcut cumhurbaşkanı hangi ihtiyaçtan bunları yapıyorsa aynı ihtiyaçtan bir sonraki cumhurbaşkanı uyguluyoruz. Var mı diyeceğiniz? Millet karar verecek. Ha, millet bir sonraki cumhurbaşkanının kim olacağına sandıkta karar verecek. Karar vermezse... Patron millettir. Biz milletin bizi seçeceğine inanıyoruz. İşin kötüsü onlar da milletin bizi seçeceğine inanıyorlar. O yüzden her türlü çirkefi, çamuru, kumpası kuruyorlar. Çirkefi, çamuru yapıyorlar, kumpas kuruyorlar.