Boztepe'nin ifadesiyle, AKP öncesinde "Yeşil Bursa" olarak bilinen kent, önce "Beton Bursa"ya dönüştürüldü, şimdi ise "Kömür Bursa"yla kapanışı yapıyor. Yangınların ardından havayı saran is ve duman, AKP iktidarının çevre politikalarının da içinin boş olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Devlet Nerede? Uçak Nerede? Sorumlu Kim?
Karabük, Kahramanmaraş ve Bursa’daki yangınlar ciğerlerimizi kavururken, AKP’nin gösterdiği insanüstü çabanın(!) yeterli olmadığını, halk çıplak gözle gördü. Yangına havadan müdahale sınırlı, karadan mücadele yetersizdi. Boztepe’nin ifadesiyle, “Yüreğimde sızı, gözümde yaş. Bu nasıl bir vurdumduymazlık?”
Rüzgârla yeniden alevlenen yangınlar karşısında çaresiz kalan devlet aygıtı, yine bildik bahaneye sarıldı: Sabotaj. Adalet Bakanı Tunç bir kişinin gözaltına alındığını duyurdu ama kamuoyunun asıl sorması gereken soruya cevap vermedi: Yıllardır neden bir yangın filosu kurmadınız? Neden ormanları korumak için ciddi yatırım yapmadınız?
Saray’a Var, Ormana Yok!
Her gün milyarlarca lirayı bir günde harcayan saray rejimi, konu orman yangınına gelince üç helikopteri, beş uçağı lüks buluyor. Boztepe haklı olarak soruyor:
Hatırlatırım Mısır Cumhur reisi Mursi olduğu dönem, Erdoğan Mısır’a 1 Milyar dolar hibe, 1 Milyar Dolar’da kerdi verdiğini gururla anlatmıştı. Bu para ile neler yapılmazdı, mesela 133 adet Aerrospace marka yangın söndürme uçağı filosu kurulabilirdi. Yaaaaa; Sarayın günlük masrafının onda biriyle bu yangınlar engellenemez miydi? Uçak filoları, helikopterler neden hâlâ yetersiz? Neden komşu ülkelerle ortak bir kriz masası bile kurulmadı?”
AKP’li Hesap Vermez, Halk Yanarak Ölür
Bu ülkede herkes hesap verir, bir tek AKP’liler vermez. Madende ölen işçilerin, yanarak can veren otel çalışanlarının, intihar eden gençlerin, yanan ormanların, ölen askerlerin hesabı sorulmaz. Çünkü bu düzende yanan orman değil sadece, yanan adalettir, vicdandır, gelecek kuşakların nefesidir.
“Kadınlar katlediliyor, failler serbest. Ormanlar yanıyor, suç doğaya atılıyor. Gençler intihar ediyor, sosyal devlet susuyor. Yanan sadece ağaç değil; umut, nefes, hayat. Ve biz hâlâ susuyorsak, yakılacak çok şeyimiz var demektir.”