Yüksek Mühendisi Cihangir Öztürk admin

Tarih: 26.12.2014 00:00

En az üç çocuk?

Facebook Twitter Linked-in


Cumhuriyet,  nüfusun 12 milyon civarlarında olduğu ıssız Anadolu'da kurulmuştu. Uzun yıllar süren savaşlar sonucu çok büyük kayıplar verilmişti. Nüfusun 1 milyonu sakattı, salgın hastalıklar da kol geziyordu. Sanayi olmadığı için tarım çok önemliydi ama toprağı sürecek sayıda insan yoktu. Dönemin hükümetleri nüfus artışını teşvik ettiler. Müslüman olmayanlar hariç bütün göç taleplerine olumlu cevap verildi.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında nüfus artışı yüzde 1'e düşmüştü. 1960 yılında yüzde 3'e çıktı. Artık gelişen sanayi, büyüyen ekonomi göz önüne alındığında nüfus sayısından daha çok nüfusun eğitilip, meslek sahibi yapılarak üretime katılması önemliydi. İlk nüfus planlaması yıllık 2.8 olan nüfus artış hızını azaltmak için 1965 yılında Adalet Partisi döneminde uygulanmaya konmuştu.

Öncelik
Günümüzde gelişen ülkelerin en önemli özelliklerinden birisi nüfus artışlarının sabit olsa da nüfusun üretim verimliliğinin sürekli artmasıdır. Nüfus planlamasında öncelik alınması gereken ana konu budur. Peki bu nasıl sağlanacaktır? Devlet yetkilileri tarafından bu konuya verilmiş herhangi bir cevap yok. Nüfus artışı teşvik edilirken, en az üç çocuk diyerek slogan benzeri sözler söylenirken bu soruların cevaplarını verilmesi gerekir.

Bugün
Kente göçler nüfus patlamasına neden oluyor. Fakat özellikle kadınların işe girmesiyle nüfus artışı düşmektedir. Günümüz Türkiye'sinde eğitimli kesimlerde nüfus artışı eksilere düşmüştür. Bu kesimlerde çocuk sayısı ortalama 1 ila 2'dir. Bir diğer taraftan bakıldığında eğitim seviyesi düşük ve yoksul ailelerde çocuk sayısı 5'e 6'ya kadar çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda suça bulaşan çocukların %80'i yoksul ailelerin çocuklarıdır. Bu durum toplumsal problemlere yol açmaktadır. Yine bu araştırmalar yoksul ailelerin çocuklarının şiddete eğilimli olduklarını söylüyor.

Nüfus planlaması üzerinde devletin etkisi oldukça azdır. Kadınlara doğum için sağlanan özlük hakları çok önemlidir. Nüfus planlaması doğru veriler üzerinden yapılmalıdır. Nüfusun nasıl üretime katılacağı, verimin nasıl arttırılacağı konuları cevap bulamazken sadece nüfusu arttırmak amacıyla yapılan çalışmalar sorunlu bir yapıyı ortaya koyacaktır. Yoksul ailelerin çocuklarına sağlanmayan düzgün eğitim-öğretim hakkı bu çocukların toplumda sorunlu insan olmasına neden olacaktır; aynı bugün olduğu gibi. Şehirlerde üst üste binmiş kalabalıkların toplumsal sorunlarına çare bulunamamışken, işsizlik yüzdeleri yüksek bir seviyede iken en üç çocuk söylemi tartışılmalıdır. Ama, diğer taraftan ise yaşlanan bir neslin on seneler sonra ortaya çıkacağı da bilinmektedir.

Nüfus planlaması genel olarak her devletin gerekli gördükleri zamanlarda uyguladıkları politikalardır. İran'da, Türkiye'de, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bile gerçekleştirilmiştir. Yapılanlara yanlış deyip işin içinden çıkmak doğru değildir. Neden yapıldığı, gereksinimi, sebepleri iyice incelenmelidir. Nüfus artışını teşvik etmek her devletin çoğunlukla başvurduğu, gerekli gördüğü bir yoldur. Her ülke genç bir nüfusa sahip olmak ister. Özellikle son yıllarda Rusya bu konuda çeşitli çağrılar yapmaktadır, teşvikler sunmaktadır. Kısacası nüfus planlaması, nüfus artış teşvikleri yanlış değildir. Gereksinime göre gerçekleştirilebilir. Fakat bütün bunlar bilimsel veriler ışığında planlamalarının yapılarak gerçekleştirilmesi gerekir.   
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —